givi
Hatırlanacak İsim
Aden – “Whoiseadn ve/veya Givi”
Aden, daha çocuk yaşlarında bilgisayar korsanlığıyla tanıştı. Yalnızca merakla başlayan bu süreç, kısa sürede finansal kazanç getiren operasyonlara dönüştü. Ancak para ve basit kazançlar onun için hiçbir zaman nihai hedef olmadı.. Telefon hatları üzerinden bilgisayarlara izinsiz bağlanmayı öğrendiğinde hâlâ bir çocuktan ibaretti; fakat uyguladığı yöntemler, yaşından çok daha büyük suçlulara ait soğukkanlılığı yansıtıyordu. Eğlence amaçlı olarak 11 ayrı telefon hattı üzerinden sayısız bilgisayara girdi. Bir süre sonra fark etti ki, “bilgisayara girmek” gibi temel eylemleri artık onu tatmin etmiyordu.. Aden’in hedefi daha farklıydı: Marka olmak. Ün kazanmak. Daha doğrusu, hatırlanmak. “Whoiseadn” ve/veya “Givi” isimleri birer takma ad olmaktan çıkacak, birer efsaneye dönüşecekti. Bu düşünceyle kendi hikâyesini yazmaya başladı.
İlk eylemleri arasında Phishing ve Pretexting gibi sosyal mühendislik teknikleri vardı. Bu operasyonlar, ona hem insan zafiyetlerini hem de dijital güvenlik boşluklarını sömürme pratiğini kazandırdı.. 2017’de, çalıştığı bir şirketin güvenlik kamerası sistemine izinsiz erişim sağladı. Altı (6) ay boyunca bu kameraları uzaktan izledi. Bununla yetinmedi; şirket sahibini aynı süre boyunca kablosuz böcek cihazlarıyla dinledi. Operasyon tamamlandığında eline yalnızca bir mermi verildi. Aden için bu, bir uyarı değil, bir imza niteliğindeydi.
2022 yılında Aden’in dijital izleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin radarına girdi.. Simon Wiesenthal Center Dekanı Rabbi Abraham Cooper, Aden’in sahibi olduğu (bismarck14.com) adlı web sitesini insan hakları ihlali ve antisemitizm propagandası gerekçesiyle hedef aldı.. ABD makamları, Aden’in Neo-Nazi gruplarla ve bazı tarikat yapılanmalarıyla bağlantılarını inceledi. Sonuç olarak site kapatıldı.. Aynı yıl, Türkiye’de 6284 sayılı yasa kapsamında yasal bir süreç yaşadı.
Aden, günümüzde faaliyetlerini ağırlıklı olarak Dark Web üzerinden yürütmektedir. Bu dönemde yalnızca bir katılımcı ya da sıradan bir kullanıcı kimliğinden sıyrılmış; yeraltı pazarlarının yönetiminde rol alan bir aktör konumuna gelmiştir.
Söz konusu pazar, farklı ülkelerden ve çeşitli illegal ağlardan gelen aktörlerin buluştuğu bir merkez niteliğindedir. Burada:
Yasa dışı veri setleri (finansal bilgiler, devlet kayıtları, sızdırılmış veritabanları),
Kimlik bilgileri (pasaport, ehliyet, sosyal güvenlik numaraları),
Özel hayatın gizliliğini ihlal eden materyaller (ifşa arşivleri, kişisel yazışmalar, ses/görüntü kayıtları),
Araçlar ve yazılımlar (sızma kitleri, zararlı yazılım altyapıları, güvenlik kameralarına erişim modülleri),
Operasyon planları ve stratejik belgeler
düzenli olarak el değiştirmekte, organize yapılar arasında bir tür yeraltı ekonomisi yaratılmaktadır.. Aden’in bu dönemdeki varlığı, artık sadece teknik saldırıların yürütücüsü olmaktan öte, marka değeri olan bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Onun adı, Dark Web üzerinde süreklilik, güvenilirlik ve sertlik ile anılmaktadır. Yürüttüğü faaliyetler, yalnızca bireysel kazanç ya da kaotik saldırılardan ibaret olmayıp, dijital suç pazarının düzenlenmesine katkıda bulunan bir rol üstlenmiştir.
Aden, bu süreci kendi sözleriyle bir kimlik inşası olarak tanımlar. Onun için Dark Web, yalnızca bir faaliyet alanı değil, aynı zamanda bir hatırlanma zeminidir. Kendi ifadesiyle:
“Whoiseadn yani Givi… Hatırlanacak. Unutulmayacak.”
Çok Sessiz, Çok Utangaç
ALEYNA : Ben olayları bile hatırlamıyorum. O kadar uzun zaman oldu. Kalbinin temizliğinden hiçbir zaman şüphe etmedim. Hatta daha bi kaç saat önce adını andım. Arkadaşıma anlattım, bana aldığın kediye baktığımı falan, dediğim gibi varsa hakkın helal olsun. Umarım her şey gönlünce olur. Özür dilerim - 13 Kasım 2017 Pazartesi - Saat: 17:50
Buket : “Gerçekten utangaç ve gerçekten iyiydi.”
Asel : "Sosyal medyasında gördüğüm kadarıyla (Aden) acı çekiyordu"
Gözde : “O tanıdığım en inanılmaz bir illüstratördü.”
Buse : (Aden)'i kendine güvenen biri olarak tanıyorum, ancak dışa dönük olarak kendinden emin veya gürültülü biri değildi.
Marta - Germany : "Çok sessiz, çok iyiydi, sanatta çok iyiydi, karakalem becerileri ve illüstrasyonda çok iyiydi" İllüstrasyonda "Ondan gördüğüm her şey çok profesyoneldi."
Gözde Tavukçu - Lise Öğretmeni : Onu küçük ve sessiz olarak tanıyorum, (Aden)'in çizim çalışmalarının "tuhaf" ve "çocuksu" olduğunu söyledi.
Diana - Romania : "İlerde yapacağın ve yaptıkların tam bir trajedi" Ne olursa olsun kendine zarar vermemelisin ben bu durumun içinde olmak istemiyorum.
Derya - STEAM - Barmy : Ama tehlikeli birisin, doğruysa bu yazdıkların kimse yaklaşamaz sana umarım bunlardan vazgeçersin.
Özge : İnsanların bir düşündüğünü bin kez düşünüyorsun insanlarla aynı sürede her ihtimalini en küçük ihtimaline kadar, insanların zayıf noktalarını hemen buluyorsun. İnsanları çok kolay analiz ediyorsun. Çünkü sen buna küçüklükten başladın dışlanırken insanları izlerken. Sessizliğinin arkası düşmanlarına göre ürkütücü - Duygularınla değil beyninle hareket ediyorsun ve çok iyi gizleniyorsun istediğinde
Çağan : Bu kadar acımasız ve yalancı olmana rağmen umarım ölümden vazgeçersin, Aden seni seviyorum.
Dilara : Değişik birisi olduğunu düşünüyorum.. O yüzden devam edeceğim.
Şerife : Hem çok iyi hemde ürkütücüsün çok farklı bi ikilem..
Sinem : Aden, sen korkunç birisin, her şeyimi alt üst ediyorsun..
Beyza : Bir çok kişiye bana yaklaştığın gibi yaklaşıp manipüle ettiğini düşündüm..
Nisan : Bence duygularını çok iyi kontrol edebilen biri gibisin..
Ignas - Norway : You sure are an interesting person, i have so many questions... Yet i do not agree nor understand many of your views or the purpose of your website... antisemitism mixed with disembowlement and cock and ball torture, seems a bit odd..
Nurcan : Bence sen herkesi kendinden tiksindirdiğin için yalnızsın..
Ayşegül : Halbuki sen acayip zeki, çok farklı bir insansın. Seni yüceltmem lazım; tanıdıkça hayran bırakıyorsun. Kimsede olmayan bir beyin var sende ama işte, bunu sen seçiyorsun. Anlaşılması çok zor bir insansın kuzum.. Özel birisin, bunu bil. Düşünce tarzın beni sana hayran bıraktı. Ciddiyim, asıl sıradan insan benim; sen çok farklı seviyedesin.
09.09.2025 — Son Mektup
Sena'ya 🍁
Bilinçli olarak kim olduğumu bilmiyorsun ve şüphesiz bilinçsizce de. Bunu yazan ben, seni sonsuzluğun ötesinde seviyorum. Seni her zaman düşünüyorum, eğer beni benim seni sevdiğim gibi sevseydin bu dünya daha iyi bir yer olurdu. Ne düşündüğünü biliyorum: "(bir psikopat bana bu taciz edici mektubu yazdı)" Hayalim hep seninle birlikte olmaktı... Bana çok benziyorsun… düşünceli, sessiz, gözlemci ve hayatın sunduklarına karşı ilgisiz. Neredeyse yalnız görünüyorsun, tıpkı benim gibi - seni uzun zamandır gerçek sevdiğim olarak düşündüm ama... şey... tereddüt vardı. Görüyorsun ya, seni benim seni düşündüğüm gibi düşünüp düşünmediğini ve düşünseydin bunun kim olacağını bilmiyorum. Kader beni sana muhtaç etti, ama bu dünya bunu belirsizliklerle engelledi. Yakında gideceğim ama bunu sana, gerçekten sevdiğim kişiye yazmam gerekiyordu. Lütfen, benim hatırım için, bunu kimseye söyleme, çünkü bu sadece senin içindi. Ayrıca, lütfen bu dünyadan "yokluğum" için herhangi bir suçluluk hissetme. "Bu sadece benim kararım: başka hiç kimsenin." Seninle olmak... her şeyi birlikte yapmak, ille de hiçbir şey yapmak değil, sadece birlikte olmak saf cennet olurdu.. Hala gülüşünü hatırlıyorum. Masum, güzel, saf. Uzun bir süre kim olduğumu inkar ettim. Neyse, sanırım artık kim olduğumu biliyorsun. Ne yazık ki... beni birazcık bile sevsen, kim olduğumu bilseydin benden nefret ederdin. Ben bir suçluyum, neredeyse hiç kimsenin onaylamayacağı şeyler yaptım.. Sana şimdi yazmamın asıl sebebi, işlediğim ve işleyeceğim suçlardan dolayı yakalanmış olmam ve yeni bir varoluşa geçmek istemem. Ne demek istediğimi biliyorsun. (intihar) Yaşamak için hiçbir şeyim yok ve bu yasal mahkumiyetten sonra bu dünyada hayatta kalamayacağım. Ancak, eğer beni benim seni sevdiğim gibi sevgin doğru olsaydı... Hayatta kalmanın bir yolunu bulurdum. Seninle olmak için her şeyi yapardım. "Beni sevdiğini bilerek hayatın tadını çıkarırdım." Muhtemelen benim deli olduğumu düşünüyorsunuz ve olabildiğince uzak durmak istiyorsunuz. Eğer durum buysa, o zaman masum bir insanı sorunlarıma dahil ettiğim için çok üzgünüm ve lütfen benim için iki kere düşünmeyin. Ancak, eğer rüyalarımda ve gerçeklerimde umduğum kişiyseniz o zaman bana bir iyilik yapın.. Beni tanıyorsan ya da tanımak istiyorsan lütfen mail, (aden@whoiseadn.de) adresime düşüncelerini içeren bir not bırak; Sanırım bu kadar - elveda ve seni çok seviyorum.. Seninle geçirdiğim tüm güzel anılar için teşekkür ediyorum.. Hayatın boyunca her zaman mutlu olmanı diliyorum..
2 gün sonra seninle instagram üzerinden konuştuğumuz ilk gün 25 Eylül 22:26 - Enerjik Hamsi'yi hatırladın mı.. Ağlamak istemiyorum.. Ama seni ve kokunu çok özledim..
23.09.2024 (21:27)
O kıza bebek gibi bakıyordum; onu çok seviyorum. Hasta olduğunda aşırı üzülüyordum. Belki biraz abartıyorum ama hastalandığında evine her şeyi gönderiyordum. Onunla geçirdiğim her gün çok değerliydi. Hayatımda gördüğüm en güzel kadın. Umarım hep iyi olursun.
14.01.2025 (00:23)
Bugün 31 Mart 2025, Pazartesi, bayramın ikinci günü. Eskiden evlerimiz uzaktı, şimdi aynı mahalledeyiz. Dışarı çıktım ve marina tarafına gidiyordum. Evinizin önünden geçerken oldukça sessizdi, sanki kimse yok gibiydi. Marinaya giderken şirketinize uğradım; sevkiyat vardı ve taşındığınızı düşündüm. Bu durum beni biraz tedirgin etti, fakat seni zihnimde hep iki sokak arkada hayal ediyorum. Sen benden ayrılmak istediğini söyledin, buna saygı duydum. Seni asla rahatsız etmek istemem; hayatına son derece saygı gösteriyorum. Unutma, seni çok seviyorum.
31.03.2025 (19:01)
Sena… Sen, benim için gerçekten çok değerlisin. Normalde bencil, hatta belki de narsist biriyim. İnsanları kendi çıkarlarım için kullanırım, hep kendimi düşünürüm. Ama sen… Sen her şeyi değiştirdin. Sen hayatımda gördüğüm en güzel şeydin.. Sen hasta olduğunda, sanki benim canım yanıyordu. Hatırlıyor musun.. Biraz üşütmüştün ve serum bağlanmıştı sana. O gün Anıl abiyle ilk kez orada tanışmıştım. Çok iyi bir adamdı, bizi serumun bitene kadar baş başa bırakmıştı. Sen halsizdin, gözlerin yorgundu ama yine de güzeldin. Kolunda azıcık kan kalmıştı, peçeteyle silmiştik. O peçeteyi cebime koyduğumu hatırlıyor musun.. Saçma gelebilir ama hâlâ duruyor. “Sena” diye bir kutum var… Sana ait her şeyi saklıyorum. Bir fotoğrafını, birkaç notunu, hatta bir tutam saçını bile. Çünkü senden kalan her şey benim için hâlâ değerli... Ben insanları hep bir amaç için hayatımda tuttum, ama sen… Sen, hiçbir çıkarım olmadan sevdim. Belki de ilk kez birini gerçekten düşündüm. Ve biliyor musun.. Bu benim için fazlasıyla korkutucuydu. Ama ne olursa olsun, şunu bilmeni istiyorum: Sen benim hayatıma dokunan en gerçek şeydin. Ve senden kalan her şeyi, içimde taşımaya devam edeceğim…
03.04.2025 (00:46)
Cuma günü arkadaşım Nurcan ile Tuzla Marina'da akşam yemeği yedik. Onunla arkadaş olarak gerçekten güzel vakit geçiriyoruz. Her Nurcan ile görüştüğümde, Tuzla Marina'ya veya daha önce Sena ile gittiğim yerlerin yakınlarından geçtiğimizde, sürekli Sena ile taksiyle indiğimiz noktaları veya tam burada durup ne yapacağımıza karar verdiğimiz günü anlatıyorum. Hatta Sena ile şu mekanda yemek yemiştik diye gördüğüm her yeri Nurcan’a söylüyorum. Cuma günü yine bunları söyledim ve o da "Biliyorum, artık ezberledim!" dedi, hahaha... Yemekten sonra Nurcan, beni eve bırakmadan önce Senaların evinin sokağına gittik. İlk iki katın ışıkları yanıyordu ve belki uzaktan da olsa onu görme şansım olur diye düşündüm. Dürüst olmak gerekirse, bazı geceler uykum gelmediğinde arabaya biniyorum ve Senaların evinin olduğu yere gidiyorum. Sadece evlerini izliyorum. Onu asla rahatsız etmiyorum, böyle bir şey yaptığımı bile bilmiyor. Aklım sürekli onda ve onu çok seviyorum... O gece, Senaların evine baktıktan sonra ilk kez evimi birine gösterdim. Yeni adresimi yalnızca Nurcan biliyor ve Senaların evine sadece 400 -500 metre uzaklıkta. Ayrıca, beni eski eve bırakmak için yola çıktığımızda, tam Rauf Orbay Caddesi üzerindeyken Nurcan, bana "Sen Senayı çok seviyorsun. Bunu biliyorum, duygusal olarak çok bağlısın o kıza," dedi. Evet, bu doğru. Gerçekten, ben Sena'yı çok seviyorum.
O kadın benim için gerçekten çok özel, adeta bebek gibi. Onu takip etmemin sebebi, inan bana, onu rahatsız etmek değil. Zaten ona yazmıyorum ya da aramıyorum; çünkü bir keresinde benden ayrılmak istediğini söyledi ve onun hayatına ve kararlarına saygı duymaktan başka bir seçeneğim yok.. Asla bir kadının hayatını kısıtlayacak veya onu korkutacak biri değilim. O benim en değerlim. Sadece, ona birinin zarar vermesinden korkuyorum. Bu düşünce bazen beni ürkütüyor.
Ellerini ve avuç içlerini öpmeyi çok severdim; avuç içleri pamuk gibiydi. Onu tanıdığım için kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum. O mükemmel bir kadın.
Mevsim geçiş dönemi olduğu için eminim ki sürekli hastalanıyordur. Büyük olasılıkla serum taktırıyordur. Eğer aramız iyi olsaydı, hiç düşünmeden tekrar çilek alır ve hastaneye, yanına giderdim. Bu satırları yazarken gözlerim doluyor, ama bu his üzüntü değil... sadece tarif edemediğim bir duygu.
Gerçekten onu çok özlüyorum. Umarım şu an iyisindir. Unutma, her zaman seninleyim ve kalbim seninle.
20.04.2025 (00:23)
11 Mayıs 2025
Gece saat 00:23 civarında uyumak için yatağıma geçtim. Uyumadan önce aklıma Sena geldi ve onunla geçirdiğim güzel anıları hatırladım. İçimden ona dua ettim, iyi olmasını diledim ve tüm iyi dileklerimi ona gönderdim. Sonra uyuyakaldım.. Bu sabah 08:40'da uyandım ve Sena'yı rüyamda gördüğümü fark ettim. Onu görmek beni inanılmaz derecede mutlu etti, ancak rüyam biraz üzücüydü. Sena ve annesi hastanedeydi; annesi ağlamaktan bitkin düşmüş, gözleri şişmişti ve çok kötü durumdaydı. Rüyamda ne olduğunu soramadım, çünkü korkudan yanlarına yaklaşamıyordum.
Bir süre sonra Sena’yı gördüm. O da ağlıyordu ve çok üzgündü. Ancak hasta olan kişinin kim olduğunu göremedim. Sadece ortada bir hasta vardı ve annesiyle birlikte üzgünlerdi. Sena’yı görür görmez yanına gittim. O oturuyordu; ben dizlerinin önüne eğildim. Dizine kadar uzanan çizme gibi bir ayakkabı giymişti. Diz kapağını öptüm, ellerini tuttum ve yanında olmak istediğimi söyledim.. Tam o sırada hasta olan kişiden iyi bir haber geldi. Sena bir anda büyük bir mutlulukla doldu, gözlerinin içi parladı. Avuçlarını öptüm, ona sarıldım ve öptüm. O an gerçekten çok mutluydu.
Hastanedeki ziyaretinden sonra biraz eve gitmek istediğini söyledi:
"Perişan oldum, kaç gündür hastanedeyim..."
Vedalaşırken ona dönüp:
"Artık gitmeyeceksin, değil mi.." diye sordum.
O da gülümseyerek:
"Gitmeyeceğim." dedi.
Rüyanın gerçekçiliği hâlâ zihnimde. Sanki yaşadım, sanki dokundum… Sena, umarım iyisindir.
Büyük ihtimalle bu gece evinin yakınlarına gideceğim. İçim rahat etmiyor.
Seni çok seviyorum. Umarım iyisindir. İyi ki varsın.
11.05.2025 (09:49)
Sevdiğim bir kız var, adı Sena. Onunla iki sene önce ayrıldık. Zor bir zamanındaydı ve ben yanında olmadım… Bencillik ettim. Umursamaz değildim ama sadece… korktum. Çünkü o dönemde 6284’ten yargılanmıştım, Amerika’yla ilgili davalarım vardı. O gece evlerinde çıkan kavgadan sonra Sena'nın evime gelme isteğini reddettim. Çünkü aptaldım. Çünkü korkağım. Ailesi benden şikâyetçi olur diye düşündüm, denetimli serbestliğim yanar diye korktum. Bir aptal savcı, “Bir daha karşıma gelirsen dosyanı yakarım,” dedi diye korkaklık yaptım... Kimsenin suçu yoktu… Ben salağım ve korkakça davrandım.
Ama Sena’dan hiçbir zaman kopmadım. Çoğu zaman mesajlarıma cevap vermedi, ama ona kızmıyorum. Dün bana yazmıştı. Saat 20:47'de. Ben o sırada yemek yiyordum, mesajı yaklaşık yarım saat sonra gördüm. Cevap vermeyince, mesajını silmiş. Sonradan “İyi misin?” diye yazdım. Bana bir kedi olduğunu, sahiplenmek isteyip istemediğimi sordu. Hayatımda güzel olacak şeyler hep böyle kaçıyor benden. Nasip olmuyor bir türlü. Resmini attı, minicik bir kediydi. Eğer erken cevap verebilseydim, o kediyi alabilirdim. Ona çok güzel bakardım. Ama geç kaldım. Başkası sahiplenmiş.
Yine de bir şey söyledi Sena: “Sokakta çok var, ya da ilanlarda. Alabilirsin birini. Kurtarmış olursun…” dedi. Bu söz, şu an bana bir görev gibi geliyor. Çünkü bunu Sena söyledi. Sanki emretti. Zaten iki köpeğim ve iki kedim var. Ama üçüncü bir kediyi, sadece Sena söyledi diye sahipleneceğim. Ve ona çok güzel bakacağım.. İnan bana… Hayatımda gördüğüm en güzel kadın o. Gerçekten onu çok seviyorum. Tüm aptallıklarımı kabul ediyorum. Hatalı olduğumu da. Ve beni affetmemekte çok haklı.
Sena beni tüm hatalarımla kabul etti. Tüm sorunlarımla birlikte, bir kere bile bana önyargılı davranmadı. Elimi tuttu ve bana sevgisini hissettirdi. Ama ben… o kızın en kötü anında, sadece kendimi düşünerek ona yardımcı olmadım.. O gece… saat 02:36’da beni aradığında ağlıyordu. Ve ben… yanıma evime gelmek istedi kabul etmedim kabul etmemekle kalmayıp yanınada gitmedim... Hiçbir zaman kendimi savunmadım ona karşı. O dönem yeni ağır ilaçlar kullanmaya başlamıştım. Ama ne olursa olsun, bu bana haklılık payı vermez. Bu, korkak olduğum gerçeğini değiştirmez.. O gece… hayatımın en güzel parçasını, elimle geri çevirdim resmen. Tam bir salağım.
Asla ince ruhlu biri değilim. Asla paranoyak değilim. Ve asla… Sena için bir tehdit değilim.. O hasta olduğunda, iyileşmesi için meyve reyonundaki ne varsa alıyordum. Ona bir kere bile sesimi yükseltmedim. Hiç.
Normalde gerçekten acımasız, duygusuz biriyim. Bunu en iyi babam, annem ve beni gerçekten tanıyan herkes bilir. Duygularımı gösteremem. Tepkilerim donuktur. Yakın bir hastam olduğunda bile içimde üzüntü olmaz. Boşluk olur.. Ama Sena… o öyle değildi. Onunla öyle olmadı.. Hastalandığında hastaneye koşarak gittiğimi biliyorum. Elimde çilek… çünkü çileği severdi. (Anıl Abi) babası yanındaydı... Başta içeri girmeye korkuyordum. Ama o çok anlayışlı bir adamdı. “Ben sizi yalnız bırakayım,” demişti. Serumu bitene kadar yanında duruyordum.. Hatta bir gün evlerine yemeğe çağırmıştı beni. Ama çekindiğim için, rahatsız etmek istemediğim için geri çevirdim. Gerçekten çok iyi bir adamdı… hâlâ içimde bir yerlerde o nezaketini unutmam.
Belki de… beni olduğum hâlimle kabul ettiği içindi bu bağlılığım. Bu içimde biriken sevgi, saygı, sadakat… Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.. Ama bildiğim tek şey var: O benim için çok değerli.
Son Güncelleme: 18.07.2025 (18:44)